Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın  açıkladığı "İnsan Hakları Eylem Planı'nı" görünce inanamadım...

Planın 1. maddesi aynen şöyle: İnsan, doğuştan sahip olduğu vazgeçilmez haklarıyla yaşar. Devletin temel amaç ve görevi, bu hakları korumak ve geliştirmektir."

Benjamin Franklin tarafından son şekli verilen 1776 tarihli Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi'nin ilk cümlesi şöyle: "Her insan eşit yaratılmıştır, kendisine doğuştan bağışlanan yaşam, özgürlük ve mutluluğu aramak gibi vazgeçilmez haklara sahiptir."

AKP, bu bildirgeyi kısaltarak 1. madde yapmış.

1776 nire 2021 nire...

Ben, buna inanmıyorum...

Çünkü, bildirge açıklandığı saatlerde HDP'nin kapatılması için çalışma başlatıldı.

Bildirgenin 9. Maddesinde ise şöyle yazıyor:

"Hiç kimse, başkalarının kişilik haklarına saygı göstermek suretiyle yaptığı eleştirisi veya düşünce açıklaması nedeniyle özgürlüğünden yoksun bırakılamaz."

Şimdi bu madde hayata geçirilir ise; Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Osman Kavala gibi 10 binlerce tutuklu serbest bırakıla bilecek mi?

Gelelim bildirgenin 3. Maddesine:

"Dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebepler temelinde hiçbir ayrımcılık söz konusu olmaksızın herkes hukuk önünde eşittir."

AKP dışında herkesi " tu kaka" ilan eden bir anlayışın yönettiği ülkede,  bu maddenin yürürlüğe girmesiyle  kimi " Affedersiniz Ermeni" " Onlar Haşhaşi "  Alçak" " terörist " " başı ezilecek yılanlar" "kılıç artığı" şeklinde sözde suçlayabilirsiniz?

Gaziantepli Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ne diyor " İnsan, doğuştan sahip olduğu, vazgeçilmez haklarıyla yaşar. Devletin temel görevi bu hakları korumak ve geliştirmektir.

Bu açıklamaya inanasım geliyor...

Ama ben inanmıyorum.

Aslında bu Eylem Planı'nın ülkemizde çoktan hayata geçirilmesi gerekiyordu.

Ama olmuyor, yapmıyorlar...

Kadın hakları için " olmaz sa olmazlar"dan olan " İstanbul Sözleşmesi " hayata geçirilebilecek mi?

Konuyu daha da uzatabilirim.

Şimdi ben, Atilla Karaduman olarak  bunların bu ülkede AKP TARAFINDAN hayata geçirilemeyeceğini ileri sürersem ne olur.

Gözaltına alınır mıyım. Ya da düşüncemi " Hakaret" kabul eden zihniyetin " düşüncesi" gereği tutuklanır mıyım?

Var mı bir görüşü olan!.