Yapay zekaya katı kurallar gündemde: ChatGPT kullanımına kısıtlama gelebilir!

Yapay zekaya katı kurallar gündemde: ChatGPT kullanımına kısıtlama gelebilir! Günümüz teknolojisinde yapay zeka, hayatın her alanında yer almaya başladı. Hayatın her alanına yayılan bu yapay zeka ile birlikte ise bazı yaptırımlar gündeme geldi. AB, yapay zeka için katı kurallar getirmek adına hazırlıklara başladı. AB’nin şu an için ChatGPT ya da benzeri yapay zeka uygulamaları ile herhangi bir yaptırımı yok. Fakat AB Komisyonu bu konu ile ilgili bir yasal düzenlemeyi ilk defa hazırlayarak, üye ülkelere ve Avrupa Parlamentosu’na (AP) sunarak tarafını belli etti. Bu konuda düzenlemelerin devam edeceği sinyalini veren AB, önümüzdeki günlerde bu konu ile ilgili yeni çalışmalar düzenleyecek.

AB Komisyonu’nun iki yıl önce üye ülkelerine ve Avrupa Parlamentosu’na sunmuş olduğu teklifte, birtakım sınırlama ve şeffaflık kuralları gündeme gelmişti. Bu gönderinin ileriki dönemlerde yasalaşması durumunda, ChatGPT ve benzeri yapay zeka uygulamalarının da bu kurallara uygun bir şekilde kullanılmasının uygun görülmesi bekleniyor. Üye olan tüm ülkelerde aynı şekilde uygulanması beklenen bu uygulama ile birlikte temel konu risk olacak. Komisyonun sunmuş olduğu teklifte bu risk uygulaması dört ana temel konuda ayrılacak ve buna göre uygulama alanı bulacak. Bunlar; kabul edilemez risk, yüksek risk, sınırlı risk ve minimum risk.

BAZI UYGULAMALAR DİREKT YASAKLANACAK

Yapay zeka ile geliştirilmiş ve insan can güvenliğine, geçim kaynaklarına ve haklarına ilişkin tehdit niteliği taşıdığı düşünülen uygulamalar kabul edilemez risk kapsamında değerlendirilerek, kullanımının yasaklanması planlanıyor.

PİYASAYA SUNULMADAN ÖNCE İNCELENECEK

Yüksek risk grubuna dahil edilen yapay zeka uygulamaları, piyasaya sunulmadan önce gerekli araştırmalardan geçecek ve uygun görüldüğü taktirde piyasada yerini alacak. Bunun yanı sıra gerek piyasaya sürülmeden gerekse de piyasaya sürüldükten sonra olsun uygulamaların, uymaları gereken sıkı yükümlülükleri olacak. Bu sistemlerin toplumda ayrımcılığa sürüklememesi ise önemli bir diğer konu olarak karşımıza çıkmaktadır.