Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan terör açıklaması: Bu mesele çözülmeden huzura kavuşulamaz!

Haberin devamı için diğer sayfaya geçiniz...

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan depreme dahi konuşmalarına şu şekilde devam etti; ‘’Milletlerin tarihinde yüzyılda bir başına gelecek böyle büyük bir felaket karşısında maalesef ülkemizdeki kimi çevreler iyi bir imtihan veremedi. Üzülerek ifade etmek isterim ki birileri daha ilk günden itibaren yardımcı olmak yerine depremi ve acılarımızı istismar etmenin peşine düştü. Milletimiz kan ağlarken biz de bir derde derman olalım demediler. İnsanımızın yükünü hafifletelim, bir yetimin, öksüzün, garibin elinden de biz tutalım demediler. Tamamı yalan ve yanlış iddialarla zaten içine ateş düşmüş kardeşlerimizi galeyana getirmeye çalıştılar. Geldiler bol bol nutuk attılar. Yıkıntılar önünde kameralara poz verdiler. Sonra da depremi ve depremzedelerimizi gündemlerinden çıkarttılar. Şimdi milletimiz burada hayata tutunma mücadelesi verirken onlar koltuk peşinde, bakanlık peşinde, makam ve mevki peşinde koşuyorlar. Tabii bir de yalan olduğunu kendilerinin de bal gibi bildiği vaatlerle insanımıza hayal satmaya çalışıyorlar.’’

Haberin devamı için diğer sayfaya geçiniz...

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuşmalarında, terörün 40 yıl boyunca bölgeyi istikrarsızlaştırdığına ve kendi yönetimlerinde güven ortamının oluştuğuna da değinerek açıklamalarına şu şekilde devam etti; ‘’Kardeşlerim, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgemiz yıllarca terörün, yatırım ve hizmetlerde geri bırakılmasının çilesini çekti. Terör ile güvensizlik ortamı hep birbirini besledi. Terör olunca bölgeye yatırım gelmedi yatırım gelmeyince kalkınma, üretim, ekonomik büyüme olmadı. Üretim olmayınca istihdam olmadı. Gençlerimiz işsiz güçsüz kaldı. İşsiz kalan gençlerimiz maalesef bu sefer terör örgütleri için kolay lokma haline geldi. 40 yılı bulan böylece terörle mücadele tarihimizde binlerce gencimizi terörün amansız dişlileri arasında kaybettik. Yatırıma üretime eğitime sağlığa tarıma ayırmamız gereken kaynakları başka yerlerde harcamak mecburiyetinde kaldık. Bu ikilem yıllarca ülkemize esir aldı. Türkiye çok uzun bir dönem sıkıştırıldığı bu girdaptan maalesef çıkamadı. Terör emperyalistlerinin Türkiye’nin başına musallat ettiği en büyük beladır. Bu mesele kesin ve kati olarak çözümlenmez eden ülkemizin huzura kavuşması siyasi ve ekonomik hedeflerine ulaşması mümkün değildir. Terör örgütlerinin topraklarımızdan defolup gitmesi elbette önemlidir ama kalıcı güvenliğimiz açısından ülkemiz için de tek bir teröristin dahi kalmaması yeterli değildir. Silahın namlusu Türkiye’ye dönük teröristlerin olduğu her yerde bekamıza yönelik bir tehdit kaynağıdır. Suriye'nin ve Irak'ın kuzeyinde hava gücüyle asimetrik silahlarla donatılmış bir terör oluşumu varken biz asla güvende olamayız. Bu ülkelere güvene, huzura refaha hasret bırakanların gayesi Türkiye’ye aynı cendereye sokmaktır. Biz işte buna izin vermedik, vermeyeceğiz. İnşallah önümüzdeki dönem de aynı doğrultudaki gayretlerimizi artırarak sürdüreceğiz. Kimsenin hiçbir küresel ve bölgesel aktörün gözümüzün içine bakarak ülkemizin güvenliğini tehlikeye sokmasına eyvallah etmeyeceğiz. Bu konudaki kararlılığımızı defalarca gösterdik. Gerek sınırlarımız içinde kesintisiz süren operasyonlarımız, gerekse sınır ötesi harekatlarını sayesinde ülkemizin terörle ne iç içe ne de yan yana yaşamayacağını açıkça ortaya koyduk. Bu tavrından asla geri adım atmayacağız. Değerli kardeşlerim bütün bu adımları atarken tavizimiz kesinlikle yok ve bu mücadelemize inşallah kararlılıkla devam edeceğiz.’’